Kaypakkaya yoldaş devrimin olanağı ve iradesidir!

16.02.2015 13:18

 ibo

İşçi sınıfı ve
çeşitli milliyetlerden emekçi halkımız Kaypakkaya yoldaşın katledilmesi sonucu
sadece devrimci bir önderini ve öncüsünü kaybetmedi aynı zamanda muazzam düzeyde
aydınlatıcı bir proleter ışığını da kaybetmiş oldu.

Onun kaybıyla oluşan
düşünsel-politik boşluk, bütün ağırlığıyla demokratik halk devriminin önünde
durmaktadır. Unutmamak gerekir ki; devrimin önderleri ve öncüleri kolay ve çok
sayıda yetişmez. Sınıf savaşım tarihi emekçilere devrimin önderlik olanağını
yaratma fırsatını her zaman kolay ve rahat bir şekilde sunmaz.

Kaypakkaya yoldaş,
kendi döneminde var olan, yaşanan-tartışılan hemen her toplumsal sorun ve konu
hakkında devrimci tahliller yaptığı gibi nelerin, nasıl yapılması, nasıl bir
kurtuluş yolu izlenmesi gerektiği hakkında da muazzam bir düşünsel miras
bıraktı. İşçi sınıfı başta olmak üzere çeşitli milliyet ve inançlardan emekçiler
kendilerine ait olan önemli düşünsel değerleri onun bilimsel düşüncelerinde
derin analizlerinde ve gösterdiği çıkış yolunda buldu.

Kürtler, Araplar,
Çerkezler, Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Ezidiler, Aleviler, kadınlar kısaca
baskı ve zulüm altında kölece yaşamak zorunda bırakılan her milliyet, inanç ve
cinsten emekçiler kendilerine ait düşünce, özlem ve düşleri onun görüşlerinde
buldu.

Bundandır ki ülkemiz
topraklarında ve dışında düşünce ve analizlerine en çok güvenilen, devrimci
duruşuna en çok saygı duyulan devrimci önder olma sıfatını taşıyan Kaypakkaya
olmuştur.

Çok acıdır ki
devrimci önderlerin ve öncülerin başına gelen felaketin Kaypakkaya yoldaşın da
başına geldiğini belirtmek gerekir. Doğru ve özüne uygun anlaşılamamak... Yok
sayılmaya çalışılmak. Bir devrimci önderin yaşayacağı en büyük acının başında
doğru ve yeterince anlaşılamamak gelir.

Kaypakkaya yoldaş
sadece burjuva-feodal sistemden onun ideolojik bütünlüğünden köklü ve kesin
kopuş değildir. Aynı zamanda her türden küçük burjuva ideolojisinden, yaşamından
ve duruşundan da köklü ve kesin bir kopuştur. Onun düşünce ve çözümlemelerinde
burjuvaziye ve küçük burjuvaziye ait iz ve lekelere rastlanılamaz. Onun görüş ve
düşünceleri devrim gibi büyük bir iddia sahipleri için vardır. Çünkü o bilimsel
proleter dünya görüşünün ülkemizde ki yegane temsilcisi-savunucusu ve sahibidir.

O, çeşitli
milliyetlerden emekçi halkın kurtuluş önderidir. O dağlarda özgürlüğünü ve
geleceğini arayan her yoksul köylünün, her emek ve yürek işçisinin İBO'sudur.
 Onu,  komprador burjuva ve toprak ağalarının hiçbir zulmü ve devrim rotasını
şaşırmış, yörüngesinden çıkmış hiçbir küçük burjuva aydının çarpıtması, yok
sayması emekçilerin elinden ve bilinç ve yüreğinden koparıp alamaz. Kaypakkaya
yoldaş gerçektir. Kaypakkaya yoldaş devrimdir. Kaypakkaya yoldaş yürek ve
ateştir.

Kaypakkaya yoldaş
sadece devrimci bir bilim insanına ait olan bilimsel derinliğe uzak bir öngörü,
dikkat ve duyarlılığa, yüksek analiz gücüne sahip değildir.
Dünyayı-tarihi-ülkeyi ve anı bilimsel tarzda tahlil etmekle yani sadece dünyayı
ve ülkeyi değerlendirip-yorumlamakla kalmamış aynı zamanda kurtuluş yolu için en
ön saflarda yerini almış en ileri düzeyde mücadele edip, onun devrimci örgütünü
de yaratmıştır.

Ülkemizi karanlıkta
bırakan burjuva-feodal sistemin düşünceleriyle sınırlı-kesintili bir mücadele
yürütmemiş, demokratik halk devriminin yolunu uzatan içinden çıkılmaz bir hale
dönüştürüp, karmaşık hale getiren her türden küçük burjuva
ideolojisine-anlayışlarına karşı da mücadele ederek gerçek bir kurtuluş yolu
göstermiştir. Devrim bilimine, diyalektik materyalist analiz ve değerlendirme
gücüne sahip olduğu kadar özgürlüğün en ileri savunucusu ve en kararlı
uygulayıcısı ve şaşmaz bir öncüsü ve örgütleyicisi olmuştur. Düşman
işkencehanelerinde ortaya koyduğu destansı direniş örneği sadece ülkemiz
proletaryasına değil ezilen dünya halklarına da ilham ve onur kaynağı
olmuştur.

Kaypakkaya yoldaş
dünya işçi sınıfının-köylülerin ve ezilen halkların sayısız kan ve can pahasına
büyük acılarla elde etmek-yaratmak için mücadele ettiği kurtuluş örgütünü
dikkatli bir mimarı, duyarlı bir yapı ustasını kıskandıracak incelikte inşa
etmiştir.

Devrimci bir örgütün
ve önderliğinin nerede ve hangi bir mücadele çizgisi içinde örgütleneceğini çok
açık ve anlaşılır bir şekilde göstermiş ciddi devrimci uyarılarda
bulunmuştur. "Kırlık bölgelerde köylü kitlelerinin başına
geçip silahlı mücadeleyi örgütlemeyen kararlı, tutarlı, azimli bir şekilde
yürütmeyen bir komünist hareket, komünist sıfatına layık olamaz devrimci
kitlelerden tecrit olur... silahlı mücadele yolunu tutmayan bir akımın adı isterse
komünist hareket olsun kitlelerden tecrit olacağı
"nı belirtmiş, kararlı ve
cesur bir şekilde köylü kitlelerinin başına geçip onları silahlı gerilla
mücadelesi için seferber etmiştir.

Kaypakkaya yoldaşın
en ayırt edici devrimci özelliği kimsenin görüp, eğilmediği, değinmediği
konulara-sorunlara aydınlık bir fenerle bakmayı bilip yaptığı değerlendirmelerle
sınırlı kalmamasıdır. Savunduğu-söylediği her düşünce ve söz uğruna fiili olarak
pratiğin içine girmesidir.

Söylediklerine
yürekten inanmış, inandıkları uğruna can bedeli bir mücadeleye girişmiştir.
Teori ve pratiğin, söylemle eylemin, özle sözün en ileri diyalektik sentezini
yakalamıştır. Hiçbir siyaset bilimcisinin, devrimcisinin yıllarca bakıp da
göremediği sorunlara bakmıştır. Düşünemediği konulara eğilmiş,  gitmeyi aklına
bile getiremediği yöne-dağlara özgürlük düşünü sürmüştür. Sevdasını ve
türkülerini dağlara yüklemiştir.

Onun direniş ve
çatışma düşünceleri Taksim İsyanı'nda, 1 Mayıs'ın meydanlarında cadde ve
sokaklarında elinde molotofla düşmana karşı saldıran, barikatlarda direnen
gençlerin direnişinde ve kararlılığında yaşıyor. Gerillanın özgürlük
yürüyüşünde, baskın ve saldırılarında yaşıyor. İşçi ve köylünün sömürü ve
baskıdan kurtuluş iddiasında yaşıyor.

Düşüncelerine pranga
vurulmak istenen kalemini özgürce kullanamayan
aydınların-öğrencilerin-yazar-şair ve sanatçıların bitmek tükenmez özgürlük
ateşinde yaşıyor.  

Hem derin bir
düşünce insanı hem de güçlü bir eylem insanı olan Kaypakkaya yoldaş en çok en
güçlü bir şekilde genç kadın ve erkek militanların devrimci iddia ve
kararlılığında büyümelidir. Genç kadın-erkek militanların Kaypakkaya yoldaştan
öğreneceği sadece korkusuz bir militan olmak olmamalıdır.